Kategori: BLOG
Başarısızlıkla Baş Etmek
Hepimizin başarısız hissettiği birçok durum olmuştur. Tabi ki başarısızlık, demoralize edici ve sıkıntı veren bir deneyimdir. Maalesef yaşadığımız moral bozucu durumlardan sonra ise, hayatta her zaman başımıza gelen olayları kontrol edemediğimizi fark ediyoruz. Fakat, her ne kadar olayları kontrol edemesek de elimizde kontrol edebileceğimiz büyük bir güç var; moralimizi bozan olaylara nasıl tepki verdiğimiz…
Herhangi bir durumda başarısız olduğumuzu düşündüğümüz zaman, beynimiz bizi hiçbir şeyin yolunda gitmediğine inandırmaya meyillidir. Tabi ki beynimiz bu davranışı düzeltmediğimiz sürece bu şekilde davranmayı öğrenmiş olur ve her seferinde bizi yolunda gitmeyen birden fazla şey olduğuna inandırmaya çalışır. Her ne kadar aksini düşünmeye çalışsak da çoğunlukla negatif düşünceler ağır basar ve moralimiz tekrar bozulur. Peki herhangi bir başarısızlık durumda siz neler deneyimliyorsunuz?
Çoğu zaman başarısızlık karşısında verdiğimiz tepki bizim başa çıkma seviyemizi gösterir ve başarısızlığa psikolojik olarak uyum sağlayan bir cevap vermeyi öğrenmediğimiz sürece, başarısızlık duygularımızı, düşüncelerimizi paralize edebilir, motivasyonumuzu düşürebilir hatta ilerde başaracağımız şeyleri bile sınırlandırabilir.
Başarısızlığa psikolojik olarak bakarsak, önemli olan bizi nasıl etkilediğini anlamaktır. Yani başarısız hissettiğimiz herhangi bir durum sonrasında duygularımızı ve düşüncelerimizi, bu duygu ve düşüncelerin bizi hangi davranışa sürüklediğini fark etmemiz gerekir.
Çoğu zaman başarısız hissetmek yeteneklerimizi göz ardı etmemize neden olur. Çünkü kendimize objektif olarak bakamaz, daha sert ve yargılayıcı oluruz. Bir kere başaramayınca içten içe “hiçbir zaman başaramayacağım” demeye başlarız belki de. Bu düşünceler de başarısızlıktan korkmaya ve kendini gerçekleştiren kehanete doğru gider. Yani kendimizi sabote etmeye başlarız çünkü kendimize başarmak için fazlasıyla kaygı ve stres yüklemiş oluruz çoktan.
Gerçekten her başarısızlıkta bu yükü kendinize vermek istiyor musunuz? Bu yükü omuzlarınıza koymak da oradan almak da sizin elinizde olan bir güç.
Öncelikle kendinize karşı nazik olun. Öz şefkati artırmak tabi ki zaman ve pratik gerektiren bir beceridir. Öz şefkatli olmak, zor zamanlarda, buna başarısızlık da dahil, kendini yargılamamak ve kendine karşı nazik olmaktır. Başarısızlık durumlarında kendinize karşı nazik olun, hemen yargıya varmayın, herkesin belli zamanlarda başarısız olabileceğini ve yalnız olmadığınızı hatırlayın. Bu hem mental hem de fiziksel olarak size iyi gelecektir.
Başarısız olduğunuz zamanlarda başarısızlığınızın nedenini bir bütün halinde aramayın, çünkü sizin kontrolünüzde olmayan ve ters gitmiş olabilecek milyon tane seçenek de olabilir. Mevcut başarısızlığınızı kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz durumlar olarak parçalara ayırın. Kontrol edemediğiniz noktaların listesini tekrar gözden geçirin ve içlerinden kontrol etme ihtimaliniz olanları yeniden değerlendirin. Bu sayede hem planlamanızı hem bilginizi hem de deneyiminizi artırmış olursunuz.
Kendinizi motive etmek için her zaman kendinize değer verdiğinizi hatırlatın ve kontrolün belli noktalara kadar elinizde olduğunu unutmayın. En önemli noktalardan biri de başarısızlığınızın gerçekten başarısızlık olup olmadığını değerlendirin. Çoğunlukla sadece toplumsal mükemmeliyetçilik algısı yüzünden başarısız olduğumuzu düşünebiliriz. Eğer beklentileri karşılamazsak yargılanacağımız düşüncesi çok ağır basar ve yine omuzlarımıza gereğinden fazla yük koyup, başkalarından önce biz kendimizi yargılar ve demoralize ederiz. Kontrolün bir noktaya kadar sizde olduğunu fark etmek moralinizin bozulmasına, mutsuz hissetmenize ve kendinizi yargılamanıza en iyi gelecek panzehirdir.
Klinik Psikolog
Şebnem Türkmen
IG: psk.sebnemturkmen