Kategori: BLOG
Hayatının Kontrolünü Ele Al!
HAYATININ KONTROLÜNÜ ELE AL!
Yolda giderken bir anda “ben buraya ne ara geldim” dediğiniz oldu mu? Ya da beyninizi oto pilota almış bir şekilde iş yaparken, kendinizi yaptığınız işle hiç alakası olmayan bir şeyler düşünürken buldunuz mu?
Bu soruya çevremizde ki çoğu kişi aynı cevabı verecektir. “Evet!”
Hayat her zaman beklediğimiz gibi gitmeyebilir. Bazen biz planlar yaparken, hayat çoktan kendi planını yapmış olur ve bizim planlarımızı bozabilir. Biz hayatımızı oto pilota almış yaşarken, etrafımızda fark etmediğimiz birçok şey yaşanıyor olabilir.
Farkında olmadan yemek yediğimiz, farkında olmadan araba kullandığımız, hatta farkında olmadan spor yaptığımız bir hızda yaşıyor olabiliriz hayatımızı.
Bu farkında olmama hali, bizi ister istemez stresli ve kendi kendimizi sabote ettiğimiz bir durumun içine sürükler. Mesela, hepimizin az çok bildiği ve deneyimlediği kıyaslama ve kıyaslanma düşünceleri. Özellikle bu durum sosyal medya kullanımıyla çok fazla artmış durumda. Herkesin hayatımızı nasıl yaşayacağımıza, neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair bir fikri var.
Peki, bunları yapmak bizi mutlu ediyor mu ve gerçekten kimin fikri daha önemli? Toplumun dayattığı normları kabul ederken aslında gerçekten mutlu muyuz? Bir an için durup, bunu düşündünüz mü? Mutlu görüntülerin altında, fark edemediğimiz bir mutsuzluk yatıyor olabilir mi?
Bir an için oto pilottan çıkmalısınız. Hayatınızın hızını yavaşlatıp, kendinize uygun bir hızda yaşarsanız, ancak o zaman gerçek mutluluğu fark edebilirsiniz. Kendinizi nasıl seviyorsanız o şekilde yaşayıp, dünyayla ve kendinizle olan iletişiminizi yeniden kurmalısınız. Tekrar köklenip, yeniden açmalısınız.
Nasıl mı?
Benim de yeni yeni deneyimlediğim bir yöntem aslında, ama sadece birkaç haftada kendimde olan değişimleri fark etmeye başladım. Bütün olay da burada zaten “fark etmek”. Mindfulness, yani bilinçli farkındalık aslında bir meditasyon çeşidi. Hayatı yaşama hızımızı düşürmek ve oto pilottan çıkıp hayatımızın kontrolünü tekrar ele almamız için harika bir yöntem aslında.
Kendimize ve dünyaya olan bakış açımızı değiştirdiğimiz zaman, etrafa yaydığımız enerjiyi de değiştirebiliriz. Kendini sevmek, sadece kendi fiziğini sevmek değildir. Bu aslında kendimizle ilgili bilinçaltımıza işlemiş olduğumuz düşünceleri kabul etmektir. Kendimizle ilgili olan birçok düşünceyi aslında bilinç dışına iteriz. Bu düşünceler her zaman oradadır, hayatımızın gidişatını etkiler fakat biz bu düşüncelerin farkına varamayız. Hissettiğimiz her duygu, her davranış ve her seçim aslında farkında olmadan bilinçaltına işlenmiş durumlardan ortaya çıkar. Bilinç dışına ittiğimiz düşüncelerimizi, fark eder ve kabul edersek, huzura, güven duygusuna, yeterliliğe, daha iyi ilişkilere ve mutluluğa ulaşabiliriz.
MINDFULL EGZERSİZLER
Kendimizi kabul etmek ve fark edebilmek için öncelikle stresle başa çıkmayı öğrenmeliyiz. Stresli anlarda verdiğimiz tepkilerin de bilinçaltımızdan geldiğini unutmamalıyız.
1. Nefes Egzersizi
Meditasyon yapmak gibidir. Rahatça oturabildiğiniz bir pozisyona geçin, ayaklarınız yere basabilir veya bağdaş kurarak oturabilirsiniz. Sırtınız mümkün olduğunca dik olmalıdır. Fakat, bu oturuşu kendi limitlerinize uygun bir şekilde yapmalısınız. Rahatsızlık yaratan bir pozisyonda oturmamalısınız.
Pozisyon alınca, normalden biraz daha derin nefesler almaya başlayın. Sadece burnunuzdan nefes alın.
Birkaç kere derin nefesler aldıktan sonra, bedeninize odaklanın. Ciğerlerinizi, burun deliklerinizi, karnınızı düşünün. Nefes alırken ciğerlerinizde nasıl bir değişim oluyor, burun deliklerinizde neler oluyor, karnınız nasıl şişip iniyor… Fark edin.
Fark ederken, nefes alıp vermeye devam edin. Bedeninizi fark ettikten sonra nefesinize odaklanın. Dikkatiniz dağılırsa, dikkatinizi tekrar nefesinize döndürün. Havanın bedeninize girişini takip edin.
Bu uygulamayı birkaç kere tekrarladıktan sonra, bakın… Bedeninizde neleri fark ediyorsunuz. Neler değişti, neler aynı...
2. Düşünceleri fark etmek
Bu sefer nefes egzersizine hem benzeyen hem de biraz farklı bir uygulama deneyeceğiz.
Aynı nefes egzersizinde olduğu gibi, hareket etmeden rahat bir pozisyonda oturun. Nefes alıp verirken düşüncelerin zihninizden akmasına izin verin. Düşüncelerinizi fark edin.
Biraz bu şekilde kaldıktan sonra, bırakın düşünceleriniz zihninizden uzaklaşsın. Şimdi ve burada kalın. Geçmişi ve geleceği, planlarınızı ve yaptıklarınızı düşünmeyin. Sadece şimdi ve burada olduğunuzu hatırlayın ve nefes almaya devam edin.
Birkaç kere bu egzersizi yapmaya devam edin. Başlangıçta zor olabilir, fakat zamanla daha da kolaylaştığını fark edeceksiniz.
3. Sevgi ve kabullenme
Bu adımı aslında biraz normal hayatımıza entegre edeceğiz. Kendimizi sevmeyi, düşüncelerimizi ve her halimizi kabullenmeyi her gün etrafımıza yaydığımız enerji ile yapacağız.
Mesela, her sabah yüzümüzü yıkarken aynanın karşısında kendimize “Kendimi tamamıyla seviyorum ve kabul ediyorum” diyeceğiz. Ama tabi ki, sadece söyleyip geçmekle olmaz. Sindirerek, inanarak, bilincinize bu cümleyi ve içerdiği anlamları işleyerek söyleyeceğiz.
Bunu, her seferinde ayna karşısında yapmak zorunda değilsiniz. Otururken, durup derin bir nefes alıp birkaç kere inanmak istediğiniz ne varsa tekrarlayarak bu uygulamayı yapabilirsiniz. Her türlü olumlama, bizi kabul etmek ve şükretmek için bir sonraki adıma taşır.
Şükretmek, bilinçli farkındalığın en önemli adımlarından birisidir. Son egzersizimizde, şükretmenin bize getirdiği mutluluğu fark edeceğiz. Şükretmek, teşekkür etmek… Nasıl adlandırmak isterseniz.
Her gün, teşekkür edecek üç farklı şey düşünün. Bunlara, içtenlikle teşekkür edin. Ama en önemlisi, her gün kendinize teşekkür ederin. Bu uygulamaları yapacak zamanı kendinize ayırdığınız için teşekkür edin, kendinizi takdir edin. Azminizi, harcadığınız eforu takdir edin.
Bu egzersizleri, günlük bir rutin haline getirdiğinizde eminim siz de benim gibi kendiniz de olan değişimleri fark edeceksiniz.
Eğer yapmak isterseniz, her gün hissettiklerinizin ve fark ettiklerinizin bir günlük gibi kaydını tutabilirsiniz. Bu sayede dönüp, baktığınızda ne kadar yol kat ettiğinizi görebileceksiniz.
Her zaman sevildiğinizi, harika olduğunuzu, değerli olduğunuzu hatırlayın ve enerjinizle çevrenizin de bunu fark etmesini sağlayın.
Klinik Psikolog
Şebnem Türkmen
IG @psk.sebnemturkmen